önce/
aklımdaki boşluklara taşacak gibi
duran
şu büyük gece denizi
kafamın içinde
bir sardunyanın hızla yeşermesi
kulaklarımdan kıpkırmızı fışkıran
bir çiçek
dünyanın boşluğuna doğru
yol alan bir tekne gibi
sonra/
ellerini ceplerinden çıkardılar
takvimlerini toplantı notlarını telefonlarını
kalemlerini ceketlerini ve cüzdanlarını
soyundular
işsiz kaldılar
ve her gece teknelere baktılar
mücevhersiz ışıklarda
elbisesiz yelkenlerde
kendilerini buldular
29 Haziran 2009
Marmara Adası