Çeviren:  Erdoğan Kul

Ne görmekteysem ve neye inanıyorsam onu anlatıyorum; gördüğüm şeyi görmediğimi kim söylerse, kafasını koparırım onun.

Çünkü ben bağışlanmaz bir Canavarım ve Zaman artık Zaman olmayıncaya kadar bu böyle devam edecek.

Ne Cennet ne Cehennem, eğer varlarsa, bana yükledikleri bu canavarlığa karşı bir şey yapabilirler. Belki kendilerine sunmam için yüklemişlerdi bu canavarlığı bana… Kim bilir?

Her durumda, yaralamak için işte beni…

Olan her neyse, apaçık görürüm. Ne varolmuyorsa, gerekirse ben yaratacağım onu da.

Uzun süre hissettim bu Boşluğu, ama kendimi ona atmayı reddettim. Gördüklerim kadar ben de ödlektim çünkü.

Şimdi biliyorum, bu dünyayı reddettiğime inanırken, aslında Boşluğu reddetmiş olduğumu.

Çünkü biliyorum bu dünyanın varolmadığını, üstelik nasıl varolmadığını.

Şimdiye kadar acısını duyduğum şey, Boşluğu reddetmiş olmamdan kaynaklanıyordu.

Zaten içimde olan Boşluğu.

Birilerinin beni Boşluk aracılığıyla aydınlatmak istediğini ve aydınlanmayı reddettiğimi biliyorum.